Etik ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk
- Ayhan Bölükbaşı
- 13 Tem 2016
- 2 dakikada okunur

Yazının sonuna koyduğum espriyi dikkatinizi çekmek ümidiyle başa aldım :)
Yönetici ekibi toplayarak şu soruyu sorar:
“Arkadaşlar, farklılıklarımızla barıştığımıza, öncü bir ruh yarattığımıza, kendimizi mükemmelliğe adadığımıza ve topluma bir şeyler kazandırdığımıza göre, para kazanmak için ne yaptığımızı hatırlayanınız var mı?”
Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) kavramı, kurumların hızla büyüdüğü ve güç kazandığı 1950’li yıllarda ortaya çıktı. O zamana kadar kurumların temel sorumlulukları “ekonomik” ve “yasal” sorumluluklardı. 1960’lar ve 1970’lerde yoksulluk, işsizlik, ırkçılık ve kirlilik gibi toplumsal sorunlar ortaya çıktığında kurumların zenginlik yaratmalarının yanısıra, ekonomik ve yasal sorumluluklardan daha fazlasının olması gerektiğine dair düşünce giderek artmaya başladı. Önemli marka sahibi şirketler, olası şikayet ve itirazlarla daha iyi başedebilmek için KSS programlarına daha fazla kaynak ayırmaya başladı. Sonuç olarak bu kavram günümüzde KSS hareketine dönüştü ve kendi başına bir endüstri haline geldi.
KSS, kurumsal hedeflerin ve çıktıların sadece karlılığa değil, ayrıca örgütün iyiliğine, toplumsal istenilirliğin etik standartlarına veya yargılarına dayanarak seçilmesi ve değerlendirilmesidir. Ayrıca bir şirketin Sosyal Sorumluluğun İlkeleri, “şirketin toplumla olan ilişkisini yansıtan sosyal gereklilikleri ve prosedürleri, programları ve somut sonuçlarına yanıt süreçleri ile tutarlı olan” toplumsal baskılara yanıt verebilme kapasitesidir.
Uygulamada KSS yasalaşmış davranış ve eylemleri içerir ancak yüksek etik standartlar kullanarak sosyal sorumluluk ve değerlendirmeler sergiler. Örneğin; önemli gerekçelerle sivil yardım organizasyonlarına ve kar amacı gütmeyen kuruluşlara katkıda bulunmak gibi..
İnsan ahlakının ilk kuralının “en fazla insanda en az rahatsızlık yaratmak” diyerek zafere giden her yolu mübah sayan “Faydacı”lar..
“benim davranışımın, sadece ve sadece, her insanın aynı durumda, aynı nedenle ve aynı şekilde davranmasını istiyorsam ahlaki açıdan doğru” olduğunu belirten Kantçılar..
Ve aslında KSS’nin etik temelini oluşturan ve “ekonomik yaşamı kişinin saygınlığına, kamu yararı için çalışmaya ve kişilerin, ailelerin ve toplumların tamamlayıcı gelişimine yönelik insani bir sorumluk olarak gören” Şahsiyetcilik Felsefesi savunucuları..
Plato’nun oluşturduğu dört temel doğru şunlardır:
*Sağduyu; Karar verilmesi gereken durum veya konunun doğru standartlara uygun olarak sürekli değerlendirilmesi,
* Adalet; kişinin sürekli olarak insanlara hak ettiklerini vermesi,
* Dayanıklılık; almaya değecek bir riski alma cesaretinin gösterilmesi,
* Ölçülülük; mantıklı ve gerekli olan ile kendi işine yarayacak olanı birbirinden ayırmak,
Bu dört doğrunun, liderlikte ahlaklı davranmanın önemi bağlamında sıkı sıkıya korunması gerekir.
KSS uygulamanın avantajları vardır. İşletmeler için iyidir çünkü piyasa sorumlu davranışları ödüllendirir ve kurumsal tembellikleri cezalandırır. Ayrıca firmalar, sosyal sorumluluk sahibiyse yatırımcıların dikkatini daha çok çeker.
Günümüzde örgüt liderlerinin tüketiciler, çalışanlar, tedarikçiler, devlet ve yerel topluluklar olmak üzere toplum genelinin etik sorumluluklarına karşı duyarlı olmaları gerektiği gittikçe daha fazla önemsenmektedir. Bu sorumlulukların öneminin artması, büyük kurumların etik kuralları koymalarına; etik komiteleri, çalışanların kötüye kullanımları bildirdiği ve tavsiye istediği iletişim sistemleri, etik eğitim programları, etik çalışanlar ve disiplin süreci oluşturmalarına yol açmıştır.
Kurumsal etik programları örgütlerin değerlerini ve vizyonlarını ifade eder, tüm paydaşlarla güvene dayalı ilişkiler geliştirmeyi hedefler ve her çalışanın etik kurallara uymakla sorumlu olduğunu vurgular. Programı uygularken birleştirici bir yaklaşım, çalışanların standartlarını örgütün standartlarıyla dengeler ve çalışanların etik davranmasını sağlar. Caydırma ya da ifşa etme yerine doğru davranmayı teşvik eder. Ayrıca sadece maddi teşviklere dayanmak yerine çalışanların değerlerine ve ideallerine hitap ederek onların motivasyonunu arttırır.
Örgütün değil, kişilerin etik ya da etik dışı davranışlarda bulunduğunu unutmamak gerekir.
Komentar