İnsanın Yapay Zeka ile İmtihanı

Siri, 2017’nin hit pop şarkısı “Despacito”nun Bulgaristan’ın ulusal marşı olduğunu ve John Travolta’nın yaşını soran kullanıcılara ünlü aktörün 2009 yılında 54 yaşındayken hayatını kaybettiğini söyleyince “Yapay Zeka organik olamıyor mu?” sorusu akla geliyor.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bilim insanları, anıların silikonda kodlanabileceğini; Japon araştırmacılar ise, birisinin söyleyeceği bir sonraki heceyi % 90'a varan oranda hassasiyetle tahmin etmek için elektroensefalografi (EEG) kalıplarını kullanabildiklerini ispat ettiler. Stanford'un hesaplama patoloğu (C-Path), yüzlerce tümör görüntüsündeki binlerce hücresel özelliği analiz ederek göğüs kanseri için fark edilmeyen göstergeleri vurgulamışken, DeepMind Alphabet Inc'in veri merkezlerinin güç kullanım verimliliğini %15 arttırmış durumda.

Yapay Zeka (AI-Artificial Intelligence) uygulamaları konusunda uzmanlaşmış olan girişimler, 2015 yılında küresel çapta 2,4 milyar ABD doları, 2016'nın ilk yarısında ise 1,5 milyar ABD dolarından fazla girişim sermayesi finansmanı sağladılar. Amazon, Google, IBM, Facebook ve Microsoft gibi şirketler doğrudan rekabet avantajı arayışında ve bazı üniversitelere ciddi oranda finansman sağlamaya başladılar.

Önde gelen girişimciler ve bilim insanları, bu sistemler sosyal yükümlülükleri ve sorumlulukları almaya başladığı için bu akıllı sistemlerin nasıl çalışacağından endişe ediyorlar. Endişe şu soruların cevabının olmayışından kaynaklanıyor: Yapay Zeka kontrolümüzün dışında ve telafi edilmesi mümkün olmayan zararlara yol açabilir mi? Biz bu yetenekli makinelere güvenebilecek miyiz? Yapay Zeka sistemleri yönetilebilir mi?Yapılması gerekenler nedir?

Şu ana kadar, Yapay Zeka gelişimi neredeyse herhangi bir düzenleyici ortamın bulunmadığı bir ortamda gerçekleşti. Yapay Zeka uygulamalarının yönetimi; etik standartları, normatif beklentileri, uygulama senaryolarını ve otonom bir yapay zeka sistemi tarafından gerçekleştirilen eylemler için nasıl hesap verileceğini ve sorumluluğun kime ait olacağını kurallara bağlanmasını gerektiriyor.

Üstün zekalı sistemler şimdilik teorik bir tehdit olarak kalmaya devam ediyor ancak Yapay Zeka’nın daha iyi bir gelecek yaratma konusunda bize yardımcı olup olamayacağını görmek için beklemek gerek. Yapay Zeka'nın belirlediğimiz sınırlar içinde kalmasını sağlamak için, sosyal, politik ve iş ortamlarımızı değiştirecek, bizim için kararlar verecek ve dünyayı yeniden yorumlamak zorunda bıraktıracak bu yeni sistemlere güvenmemiz ancak kontrol etmemiz şart.

Yapay Zeka konusundaki gelişmeler diğer taraftan ülkeler arasında gelir eşitsizliğini çok daha belirgin hale getirebilir. Bu da başka bir yazı konusu, Sevgiler.

#YapayZeka