top of page

Beyaz Fil

  • Ayhan Bölükbaşı
  • 6 Ara 2017
  • 2 dakikada okunur

Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sinde anlattığı bir “Beyaz Fil” hikayesi vardır: Silahtar Kara Murtaza Paşa’nın Sivas valisi olduğu dönemde bir köylünün Paşanın huzuruna bir kutu içinde beyaz bir fil yavrucuğu getirmesi ile başlayan hikayenin sonunda Çelebi, beyaz fili katledenlerin nasıl bir cezaya çarptırıldıklarını yazar. Hikayedeki kızın “Hakkımı hak eyle” dileğini not düşer ve mevzuyu şöyle bağlar: “Bu hali böylece görmüşüzdür.”

Kamusal beyaz filler, yüksek statüye sahip, görkemli ve kolayca kurtulmanın mümkün olmadığı yatırımlardır. Günümüzde bu terim verimsiz kamu yatırımlarının vurgulanması amacıyla kullanılmaktadır.

Kamusal beyaz fil deyimi, Antik Siyam İmparatorluğu’nda anlatılan bir hikayeden günümüze kadar gelmiştir. “Bir gün imparator kendisini kızdıran saray mensuplarından bir tanesini cezalandırmak için dahice bir plan hazırlamıştı: Adama İmparatorluğun kutsal beyaz fillerinden bir tanesini hediye etti. Hediyenin reddedilmesi ya da başka birine verilmesi mümkün değildi. Ayrıca imparator biliyordu ki fili layıkıyla muhafaza etmek, varlıklı soyluları bile iflasın eşiğine getirebilirdi.” Kökü bu hikayeye dayanan beyaz filler kamu ekonomisinde “kamusal beyaz fil” tabiriyle anılan ve görkemli, yüksek statüye sahip ancak üretken olmayan, koruması yüksek maliyet gerektiren ve vazgeçmenin mümkün olmadığı yatırımlar için kullanılıyor. Diğer bir deyişle maliyeti çok yüksek olan ancak faydalı bir amacı olmayan yatırımlara beyaz fil deniliyor.

Gelişmekte olan ülkelerde beyaz fillerin ortaya çıkmasında etkili olan faktör stratejik planların zayıflığıdır. Gelişmekte olan ülkelerde altyapı yatırımlarına ilişkin stratejik planlama son derece zayıftır. Sosyal projeler kısa dönemde siyasi amaçları tatmin edecek yönde planlanmaktadır. Hatta verimsiz projelerin ayıklanması gündeme geldiğinde maliyetler olduğundan düşük, talep ise olduğundan fazla hesaplanmaktadır. Bu da kamusal beyaz fillerin oluşumunu körüklemektedir.

Yöneticilerin tutkuları da beyaz fillerin varlığına neden olan bir diğer etkendir. Özellikle şeffaflık ve hesap verilebilirliğin zayıf olduğu ve demokratik işleyişin az olduğu ülkelerde yöneticiler kendi prestijlerini öne çıkaran projelere öncelik verebilirler. Bu yöneticiler, halkın gözünde kendilerini yüceltmek ve üstünlüklerini ispatlamak için görkemli saraylar, köprüler, kuleler gibi beyaz filler inşa edilmesini isterler.

Birçok gelişmekte olan ülkede azgelişmişliğin yatırım eksikliğinden kaynaklandığı düşünülmüştür. Bu nedenle bu ülkelerde mümkün olduğunca yatırım yapılmasına çalışılır. Ancak problem yatırımlardaki artışın büyümeye yol açmamasındadır. Bu yüzden sadece yetersiz yatırım değil, aynı zamanda yanlış kaynak tahsisi sorunu ile de ilgilenmek gerekir. Yanlış yatırımlar kaynakların kalkınmaya yönelik amaçlar yerine tam tersi toplumsal refahı düşüren projelere tahsis edilmesi sebebiyle negatif sosyal değer yaratır. Çünkü bazı projeler beyaz fil projeleridir ve bu beyaz filler zaten kıt olan kaynakların verimsiz projelere harcanması nedeniyle ülkeye zarar verir.

Türkiye’de spor organizasyonları ve havalimanları dışında hastane projeleri, bazı köprü ve otoyol projeleri, Formula 1 Projesi, Kanal İstanbul Projesi, her şehirde plansız kurulan üniversiteler gibi çok sayıda proje, kamusal beyaz fil olmaları ya da olma ihtimali taşımaları açılarından eleştirilmekte. Finansal planlamalarındaki sapmalar da bu iddiaları güçlendirmekte doğal olarak. Gündemdeki Yerli otomobil tartışmaları ve çöpe gittiği söylenen 40 milyon dolar da bu kapsama giriyor. Konuya siyasi görüşü bir yana bırakarak ekonomik verimlilik penceresinden bakmak gerek..

Söz: Bir ülkede vergiler artıyorsa, kamu harcamaları kamu gelirlerinden daha çok artıyor demektir.

Comments


Manatees - ABBD
00:0000:00
Son yayınlanan
Önceki yazılarımız
Arşiv
başlıkta arayın
Bizi takip edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Social Icon

© 2016 by  Consulting Services

  • Facebook Social Icon
  • LinkedIn Social Icon
bottom of page