Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Sürecinde Mali İşler Fonksiyonu

Türkiye'de yerleşik aile şirketlerinde kurumsal yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesinde rol oynayacak en önemli mekanizmalardan biri Mali İşler fonksiyonudur.

Mevcut uygulamalar ışığında aile şirketlerinde mali işler fonksiyonu (muhasebe ve finans) ağırlıklı olarak muhasebe kayıtlarının tutulması ve vergi kanunlarına uyum faaliyetleri üzerine odaklanmaktadır. Oysa ticari hayatın bu kadar zorlaştığı bir ortamda yukarıdaki geleneksel faaliyetler yetersiz kalmaktadır. Geçmişte ne olduğunun raporlanması, üstelik dönem bittikten uzun bir süre sonra raporlanması işe yaramayan bir bilgi üretmekten öteye gidememektedir.

Mali İşler fonksiyonundan beklenen temel işlev; şirketin Stratejik karar verme mekanizmasını destekleyecek finansal bilgilerin zamanında ve doğru olarak sağlanması yoluyla Yönetim Kuruluna destek ve güvence sağlamak olmalıdır. Mali İşler Birimi, bu katma değer ile aile şirketinin "iyi yönetilmesine" ve "sürdürülebilir büyümesine" destek olacaktır.

Etkin çalışan bir Mali İşler birimi; risk yönetimi, iç kontrol siteminin yapılandırılması ve gözetimi, aile üyeleri de dahil olmak üzere tüm menfaat sahiplerinin ihtiyaç duyduğu güvenilir bilgiyi içeren finansal raporların üretilmesi ve performans yönetiminde etkinlik yoluyla kurumsallaşmayı sağlamakta ve sürdürülebilir büyümenin en önemli yapı taşını oluşturmaktadır.

Mali İşler fonksiyonunun odağında bulunan yönetim raporlaması, finansal raporlama, bütçe, finansal planlama, karlılık analizleri, vergi yönetimi ve planlaması, maliyet ve giderlerin kontrol edilerek düşürülmesi, mevzuata uyum, varlıkların korunması gibi konular bir aile şirketinin tüm menfaat sahiplerini yakından ilgilendiren ve bir şirketin iyi yönetilmesi adına doğru bir şekilde yürütülmesi gereken çok önemli unsurlardır.

Yukarıda belirtilen vzyona sahip bir mali işler biriminin yapılandırılması, yönetim kurulunun sorumluluğundadır. Bu anlamda etkin bir mali işler fonksiyonu, teknik yetkinlikleri yanında yönetsel becerisi yüksek olan insanların istihdamını, sistemsel ve teknolojik yatırımı zorunlu kılmaktadır. Ancak uygulamalar incelendiğinde, bu yatırımlar için katlanılan maliyetlerin boyutunun, sağlayacağı faydalarla kıyaslandığında önemsiz olduğu görülmektedir.

Kurumsal yönetim ilkelerinin en önemli unsuru olan şeffaflık, özellikle finansal piyasalara güven vermeye yönelik kuralları ifade etmektedir. Bu güvenin nasıl kurulacağına gelince, bu süreci iki aşamalı düşünmek gerekir. Öncelikle şirketin finansal bilgilerinin dünyada genel kabul görmüş sistemlerle aynı dili konuşması gerekmektedir. Sonrasında da bağımsız bir denetimden geçmesi zorunludur. Bu ortak muhasebe dili International Financial Reporting Standarts (IFRS) tir.

Yine uygulamada bazı şirketlerin Bağımsız Denetimden geçmelerine karşın kendi Mali İşler Fonksiyonlarının IFRS raporlama yapmadığı ve gelen denetçilerin bu çalışmayı kendileri yaparak bu eksikliği raporlarına konu etmediklerini görmekteyiz. IFRS Raporlama kültürünün şirkette yerleşmiş olması denetimden geçmesinden daha önemlidir. Ülkemizde bu konudaki yasal zorunluluklar ileri bir tarihe ertelenmiş olup sürdürülebilir olmak konusuna kafa yorabilen şirketler Mali İşler fonksiyonlarını mutlaka dünyadaki en iyi uygulamalara yakın hale getirmeye çalışmalıdır.

#AileŞirketlerindeKurumsallaşma #Aileşirketleri #Kurumsallaşma #MaliİşlerFonksiyonu