Türk Futbol Kulüplerinin Kurumsal Analizi ve BJK'nın duruşu
- Ayhan Bölükbaşı
- 5 Tem 2017
- 2 dakikada okunur

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Futbol takımı 2016-2017 sezonu Türkiye Süper Ligi şampiyonu oldu. Ardından alışık olduğumuz üzere diğer büyük kulüplerle birlikte pahalı yıldızların transfer çalışmalarına başlandı. Dün akşam da son 10 yıldır Real Madrid forması giyen Portekizli savunma oyuncusu Pepe’yi 3 milyon EUR imza parası ve yıllık 3 milyon 350 bin EUR garanti para karşılığında 2 yıllığına kadrosuna kattığını öğrendik.
Oysa kulüp birkaç gün önce önümüzdeki sezondan itibaren amatör şubelerde küçülme kararını hayata geçireceğini açıkladı. Yani sponsoru olan erkek basketbolu dışında, voleybol, hentbol, boks, güreş, atletizm gibi branşlarında küçülmeye gidecek ve artık daha az kaynak ayıracak. Üstüne Fenerbahçe Spor ulübü başkanı da bu kararı destek verir nitelikte açıklama yaptı. Bu karardan önümüzdeki sezonda A takımların genç oyuncularla sahaya çıkacağı ve muhtemelen küme düşecekleri sonucu çıkarılabilir.
Yapılan araştırmalar, Türk futbol kulüplerinin yönetim yapısının modern futbol endüstrisinin gerektirdiği çok yönlü mekanizmaya henüz ulaşmadığını ortaya koymaktadır. Türk futbol kulüplerinin kurumsal yönetimindeki ekonomik başarısızlıklarını tetikleyen en önemli unsurlardan birisi de bu faktördür.
Bugünkü yapılanma çerçevesinde, pazarlamadan stratejik planlamaya, tüm faaliyetlerin yükü, genellikle başkan ve birkaç yöneticiyle görülmeye çalışılmaktadır. Profesyonel yöneticilerden kulüp bünyelerinde yeterince yararlanılmamaktadır. Kulüp yönetimleri, takımlarını endüstrileşen futbol yapılanması içerisinde yeni çağın gereksinimlerineayak uydurabilecek çalışmalara yeterince önlendirememektedir.
Kulüp yönetimleri modern standartlar yapsa da stat başına düşen ortalama seyircisi Avrupa standartlarına göre hala düşük. Bugün Türkiye de koltuk başına katma değer yaklaşık 350 USD iken beş büyük Avrupa liginde bu değer 4.000 USD seviyesindedir.
Sebepleri sıralayalım:
Zengin bir yetenek havuzuna sahip olmamıza rağmen altyapılara gereken önem verilmemekte ve altyapıdan yeterince oyuncu çıkarılamamaktadır.
Kulüpler yönetimlerin ve teknik direktörlerin sık değişmesi, kararsızlık, plansızlık ve mali dalgalanmalar nedeniyle kaliteli ekipler oluşturamamış mevcut ekiplerin devamlılığını sağlayamamıştır.
Ekonomik ve mali kapasiteleri arttırma konusunda başarı sağlanamamıştır.
Şeffaflık, kurumsallaşma, finansal denge hedeflerini tutturmada başarılı olunamamış, uzun vadeli kalıcı stratejiler kullanılmamıştır.
Futbolun endüstriyel dönüşüm dinamiklerini yakayabilecek yönetici sayısı yetersizdir.
Yardım kuruluşları ve hayır derneklerine ciddi katkıda bulunarak kulübün imajı, itibarı ve markasının güçlendirilmesi ihmal edilmektedir.
Sporu sadece Futboldan ibaret sanılması bir yana büyük kulüplerin kendi tüzüklerinde yer alan amaçlarına sırt çevirmesi bir sporsever olarak beni üzüyor.
Umarım tüm kulüpler kuruluş amaçlarını unutmadan öncelikle altyapılarına önem vermeye başlarlar ve dünya yıldızlarını getirerek onlara milyon dolarları veren sponsorlarına bu bedellerin %5’i oranında amatör şubelere destek olmaları konusunda da ikna yeteneklerini kullanabilirler. Bu çaba sonucunda elde edilecek kazanımlar bir yıldız daha almaktan çok daha değerli çünkü !
Comments